24 Haziran 2009 Çarşamba

Hayalini kurduğu TRT'ye bahçesinden girdi

Hayalini kurduğu TRT'ye bahçesinden girdi
Okul yıllarıydı ve staj yapması gerekiyordu... Karşısına özel bir haber ajansı çıktığında çok fazla sevinemedi. TRT'yi merak ediyor ve orada olmak istiyordu. Anlatılanları duydukça merakı artıyor ve 'keşke orada olsam' diyordu. Ve yıllarca hayalini kurduğu TRT'ye ilk olarak bahçesinden girmeyi başardı.

Gazeteci ve televizyoncu Tuluhan Tekelioğlu'ndan bahsediyoruz... Hafta içi her gün ekrana gelen "Boğaziçi'nden" adlı kültür sanat programının sunucusu Tekelioğlu, TRT 2'nin Ulus'taki Boğaz manzaralı binasına henüz tam anlamıyla girememiş. Programını binanın bahçesinde sunsa da çoktan TRT sunucusu olarak anılmaya başladı bile. "Yıllardır hayal etmiştim. Demek ki zaman bugüneymiş. Ayrıca ben daha TRT'nin bahçesindeyim. Şu an içeri girmedim. Henüz içerideki herkesi tanıma fırsatım da olmadı. Akşamüstü gidiyorum. Toplantı yapıyoruz ve kamera önüne geçiyorum. Son derece iyi bir ekibimiz var. Konuya hakimler. İşi bilenlerle çalışıyor olmak çok güzel." diyor.

Başta haber olmak üzere televizyonun pek çok alanında görev yapan Tekelioğlu, kültür ve sanata uzak biri değil aslında. Çocukluğu annesinin yönettiği bir sanat galerisinde geçen sunucu, 150 kişiye sorduğu 6 basit sorudan ayaküstü aldığı 900 cevabı kameraya kaydederek bir sergi hazırladı. 'Ayaküstü Cevaplar' adlı bu sergi bugünlerde Türkiye'nin çeşitli yerlerinde gösteriliyor. Yine 40 kadınla yapacağı '40'ı Bir Yerde' adlı bir başka projenin de hazırlığını yapıyor.

Tuluhan Tekelioğlu, programa davet ettiği insanların tanıdık olmasına özen gösteriyor. Konuklarıyla kültür-sanat sohbetinin dışında onların keşfedilmemiş ve renkli yönlerini de ortaya çıkarmaya çalışıyor. Kimi zaman Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a, kimi zaman da oyuncu Tamer Karadağlı'ya şarkı söyletiyor. Bu da programın samimi bir ortamda geçmesini sağlıyor. Tekelioğlu, yıllardır haber bültenlerinde konuk ağırladığı için müzik, sinema ve tiyatro gibi pek çok alanda bilgi sahibi. Kültür sanatın hayatın içinde olması gerektiğini de söyleyen Tekelioğlu, "Bu alanda sunuculuk yapmaktan dolayı çok mutluyum. Tanıdığım insanları davet ediyorum. Bir de birbirini tanıyan konukları. Böylece çok daha neşeli geçiyor programlar." diyor. Program boyunca fondaki manzarayla ilgilenen konuklarla ilgili olarak da bir itirafta bulunuyor: "İstanbul ve Boğaz manzarasıyla canlı yayın yapmak inanılmaz güzel. Manzara beni de çok etkiliyor. Sık sık geriye dönüp bakıyorum. Programı sunmamda bu manzara çok etkili oldu. Beni o tavladı diyebilirim." ZAMAN

YUSUF BÜLBÜL İSTANBUL
24 Haziran 2009, Çarşamba

ZAMAN GAZETESİ

Hiç yorum yok: